Konunun derinliklerine inildikçe fikirler değişse hatta tamamen ters yönde şekillense bile günümüzde hemen herkes sporun “yararlı” olduğu noktasında birleşebilir. Sporun birleştirici gücü denilen olgu da bununla alakalı biraz. Spor yararlı olduğundan aileler de -her şeyin en iyisini en güzelini çocukları için istediklerine göre- çocuklarının spor yapmasını genel olarak isterler. Özellikle belli bir eğitime ve ekonomik düzeye sahip ebeveynler çocuklarının en azından -nedense- bir süre sporla ilgilenmesini isterler. Kimisi bu konuda sistematik ama yapay bir çaba içine girmeye çalışır. Bu konuda acımasız, popülist, bilinçsiz, gerçekçi, hayalci, destekleyici ve daha pek çok farklı yaklaşımı da görürüz zaman zaman. Öyleyse doğru ilerlemek, çocuğumuzla spor arasında bir bağ kurmak için ne yapmalı? “Çocuğumun spor yapması/yapabilmesi için neler gereklidir?” sorusuna verilecek yığınla yanıttan birisinin başlangıç için iyi bir adım olacağını düşünüyorum.

Yukardaki soruyu soranların sporla ilgili olumlu düşünceleri olduğunu varsaymak herhalde doğru bir başlangıç olur. Bu kişilerin sporun yararlı hatta gerekli olduğuna dair ortak bir paydada buluştuğunu da rahatlıkla varsayabiliriz. Ancak çocuğunun spor yapmasını arzu edenlerin “spor yapmak” ile ilgili kafaları net midir acaba? İşte başlangıç için önemli bir mihenk taşı. Önce anneler ve babalar (mümkünse her ikisi birden) sporun yararlı ve gerekliliği ile ilgili kendi kendilerini tartışmaya yer bırakmaksızın ikna etmelidirler. Buna ne hacet diyenler için de hemen şu acımasız soruyu savuruvereyim: Çocuğunun spor yapması uğruna aile hep beraber neleri nereye kadar feda edebilir, neleri göze alabilir? “Spor yapmak” derken, profesyonel sporcu olmaktan, spordan para kazanmaktan değil bir bireyin sporu yaşamının olağan parçası haline getirmesinden söz ediyorum. Böyle bakınca -eğer sporla ilgili inanç, niyet ve istek de gerçekten varsa- feda edileceklerin ve göze alınacakların aslında tam da bizim istediklerimiz olduğunu görebiliriz kolaylıkla. Alış veriş merkezlerinde dolaşmaktansa bir hentbol karşılaşmasını izlemeye gitmek, evde pineklemektense parkta yürüyüşe çıkmak, alalade bir televizyon dizisini seyretmektense bir tenis maçını izlemek gibi seçimler yapmaktan bahsediyorum. Sporu bir boş zaman uğraşı gibi görmemek, yaşamın vazgeçilmezleri arasına koymak için gerekenleri isteyerek yapmak öne çıkarmaya çalıştığım. Üç örnek biraz daha öteye taşınarak genelleştirilebilir. Spor karşılaşmalarını izlemekten zevk almak,  düzenli spor yapmak, bazı branşlara özel ilgi duymak, hatta tatilleri bile “ona göre” planlamak sporla olan bağımızı güçlendireceklerden yalnızca birkaç tanesi.

“Çocuğumun spor yapması/yapabilmesi için neler gereklidir?” sorusunun yanıtlarından birisi de bu bağla ilgili. Yaşamımızı -elimizden geldiğince- yönlendirirken sporu da içine katarsak zaten yaşamımızın çok önemli bir parçası olan çocuğumuz da doğal bir biçimde “spor”dan haberdar olacaktır. Bu belki çocuğumuzu sporcu yapmaya ya da bizim özlediğimiz düzeyde sporla ilgilenmesini sağlamaya yetmez ama sürekli kendine rol model arayan miniklerde çok önemli bir farkındalık yaratır. Kitap okunmayan bir ailede çok okur bir çocuk yetiştirmek ya da hiç sebze yenmeyen bir evde çocukların pırasa-ıspanak kurdu olmasını beklemek ne kadar zorsa yalnızca dilinde “spor” olan ebeveynlerin çocuklarını sporla ilgilenmeye teşvik etmek de diğerlerine göre daha zor olacaktır. Ancak buradaki önemli çizgi hiç aşılmamalıdır. Çocuk asla spor yapması için zorlanmamalı, sınırlarını aşan isteklerde bulunulmamalı ve sporun eğlence yönü hep en ön planda tutulmalıdır.

Aslında formül basit. Ebeveynler eğer sporun gerekli ve yararlı oldu?una inanıyorlarsa hayatlarına dahil etmelidirler ve bu inancı kanıtlamalıdırlar. Bu çevresel etmen çocuğumuzun sporla ilgilenmesi için önemli bir avantaj yaratacaktır. Bunun ebeveynler üzerindeki olumlu etkisiyse zaten başlı başına bir kazanımdır. Sporun eğitimle, sosyal koşullarla, ekonomiyle, devlet politikasıyla direk ilişkisinin bulunduğu kaçnılmaz bir gerçektir ama çocuklarımızla spor arasında bağ kurmak için biz ebeveynlerin de yapabilecekleri var. Sporu hem kendi hem de aile hayatımızın bir parçası yapmak atılabilecek adımların başında geliyor. Üstelik herkes için çok kazançlı bir adım bu.